Page üzerinden çekilecek Sol Kule Reklam

Sol Kule Reklam (160x600)

Page üzerinden çekilecek Sağ Kule Reklam

Sağ Kule Reklam (160x600)

Ana Sayfa

Diziler

Breadcrumb Row | Diziler Tümü

Mobil görünümde Ana sayfa mastehead ve ilgili her sayfada kullanılabilir

Ana Sayfa | Masthead 320x100 (MOBIL)

Ana Sayfa ve İlgili her yerde kullanaılabilecek Masthead

Ana Sayfa  | Masthead 970x250 (WEB)

Ana sayfa ve ilgili her sayfada kullanılabilecek orta büyüklükteki Masthead

Ana Sayfa | Masthead 728x90 (DESKTOP & TABLET)

İçinde 3 tane AdItem bulunan Masthead için ROW

Adrow | Masthead

Sırala (A-Z)

Sırala (Z-A)

Sırala

DİZİLER

HeadingRow | Diziler Tümü

Güncel

Arşiv

Content Tab Row | Diziler Tümü

Dizi adını Orhan Gencebay’ın "Beni Böyle Sev" şarkısından almakta. Aynı zamanda dizinin jenerik müziği de "Beni Böyle Sev…" Genç yaşta, günlük hevesleri uğruna yaşayacakları geçici ilişkiler yerine birbirlerine inanarak evlenen, hayata, aşklarına ve birbirlerine karşı sorumluluk alabilen, birlikte güçlükleri yenebileceklerini düşünen Ayşem ile Ömer’in öyküsü "Beni Böyle Sev". Zengin, yakışıklı ama asla şımarık olmayan, içe kapanık, hayatı yaşadığı haliyle kabullenmiş Ömer’le, hayatın tüm acılarını göğüsleyip, onları bir oyuna çevirerek direnmeyi, mutlu yaşamayı bilen, her şeye rağmen gülmeye çalışan Ayşem’in güçlü ve dirençli aşkları… Bu iki genç insanın çevresinde, hayata yeni hazırlanan, birbirinden farklı hayatlar yaşayan üniversitelileri, onların ailelerini, arkadaşlarını, ev sahiplerini, ev arkadaşlarını, iş arkadaşlarını anlatan bir dizi “Beni Böyle Sev”…

Beni Böyle Sev

1950-1971 yılları arasında Ankara’da geçen Mor Menekşeler dizisi, yakın arkadaş olan, henüz yirmili yaşlarının başındaki üç delikanlının hikâyesini ekrana getiriyor. Babalarını aynı iş kazasında kaybeden Hayali Ömer, Kabadayı Akif ve Sarı Fikret kardeş gibi büyümüşlerdir. Bir kenar mahalle olan Eskitepe’de geçen hikâyede, üç genç, başta Yorgancı İshak olmak üzere, mahallelinin maddi ve manevi yardımlarıyla yetişmişlerdir. Kavgacı ve dayanışmacı Eskitepe de, dizinin ana karakterlerinden biridir. Üç gencin delikanlılıktan kabadayılığa uzanan çarpıcı serüvenleri; aşk acısı, ihanet, zorbalık ve şiddetle harmanlanır. Ankara’nın namlı kabadayılarından Fakir Şükrü ve yeğeni Dedo ile karşılaşmaları onların kaderlerini değiştirir. Dedo, amcasının kanun dışı işlerinden edindiği serveti ve caydırıcı gücü, ticaret ve siyasetle arttırmaya çalışır. Üç Eskitepeli genç, Fakir Şükrü ile Dedo’nun hizmetine girerler. Bu yeni başlangıç, her üçünü de ahlaki ve vicdani yönden etkiler, giderek birbirlerine düşmanlık beslerler. Dizi, erkekler dünyasını temel alırken, aynı zamanda, Cevriye, Gecekuşu Sabiha, Köfte Leman, Samsunlu Hayriye, Terzi Faika Hanım gibi güçlü ve renkli kadınların hikâyelerini de anlatır. Mor Menekşeler, Demokrat Parti’nin yıldızının parladığı dönemde geçer. O yılların siyasi iklimi, gündelik yaşamın dönüşümü, futbol ve yer altı dünyasından da kesitler sunar.

Mor Menekşeler

Etrafında sevilen, sayılan, özü sözü bir, dürüst bir adamdır Eşref. Oğlu Murat’la beraber büyük bir atölye haline getirdikleri baba yadigârı o küçük dükkân, tüm ailenin ekmek teknesi olmuştur. Ancak geçmişteki hesapları kapatmaya gelen Kenan, bu ailenin üzerine bir kara bulut gibi çöker. Birbirine sıkıca kenetlenmiş olan Karahanlı Ailesi, kendisini bekleyen fırtınaya hazırlıksız yakalanır. Bildikleri ve inandıkları tek şey ise her gecenin bir sabahı olduğudur! Baba yadigarı konakta karısı Keriman (Ayşe Tunaboylu), oğlu Murat (Fikret Kuşkan), gelini Filiz (İdil Fırat), küçük kızı Umut (Beyza Şekerci) ve torunları Selen (Hande Erçel) ile Can (Ergin Torun)’la yaşayan Eşref’in (Kenan Bal) heyecanlı bir bekleyişi vardır. İzmir’de oturan kızı Ayşen (Özge Özberk) ailesiyle birlikte İstanbul’a yanlarına taşınacaktır. Ancak Ayşen’in hesaba katmadığı Cengiz’in (Onur Saylak) gerisinde neleri bıraktığıdır! Ayşenler’in İstanbul’a geliyor oluşu ev içinde başka heyecanların yaşanmasına da sebep olur. Murat ve Filiz konaktan ayrılıp, kendilerine ait olan eve çıkma kararı almışlardır; ancak bu konuyu evdekilere nasıl açacaklarını bilemezler. Karahanlı ailesinin birbirlerine kenetli bir aile olduğunu bilen ve Eşref’le arasında bir husumet olan Kenan (Tolga Güleç) bu ailenin dağılması adına kolları sıvar. Kenan’ın Karahanlı ailesini dağıtabilmek adına devreye soktuğu plan tüm ailenin hayatını değiştirecektir!

Hayat Ağacı

Malatya Pütürge'de çiğköftecilik yapan Aziz Keklik'e İstanbul'da amcasından kalan miras üzerine gelişen olayların anlatıldığı Şimdi Onlar Düşünsün, Pazartesi günlerine eğlence katıyor. Malatya’da çiğ köftenin kralı olan Aziz Keklik, annesi Saniye ve kardeşi Reyhanla kendi halinde yaşayıp giderken; İstanbul’da holding ortağı olan amcasının vefatıyla bir anda sosyetenin ortasına düşer. Cemiyet hayatının tanınmış simalarından Aytekin Eren ise çiğ köfteci bu yeni ortağı kendisine yakıştırmaz ve türlü planlarla İstanbul’a gelmesini engellemek ister. Engellemesin de ne yapsın çünkü hem holdingi hem de güzeller güzeli kızı Senem elden gidecektir. Aytekin hamlesini yapar ve Londra’dan Pamir’i çağırır… Aytekin ve Pamir’in tuzağı varsa, Aziz Keklik’in de bir planı var. Şimdi Onlar Düşünsün, TRT1’de...

Şimdi Onlar Düşünsün

Yedi Güzel Adam 1950’li yıllarda Kahramanmaraş Lisesinde hayatları kesişen ve sonrasında birbirlerinden ayrılmayan yürekli şairlerin hayatını anlatıyor. Türk Edebiyat hayatına pek çok eser kazandıran şairlerin 1970'li yıllarda Maraş’daki yaşamlarından kesitler sunan dizi, adını Cahit Zarifoğlu’nun Yedi Güzel Adam şiirinden alıyor. İzleyiciler bu diziyle, hayata karşı belli bir duruşu olan Yedi Güzel Adam hakkında bilgi sahibi oluyor. Diziyle şairlerin hikayelerinde, şiirlerinin nasıl can bulduğunu izliyor. Bir döneme de ışık tutan Yedi Güzel Adam dizisi yeni nesle önemli bir dönemin, edebiyat, kültür ve fikir insanlarını tanıtıyor…

Yedi Güzel Adam

Türkiye’de hızla artan boşanmaları ve bu boşanmaların sebeplerini ele alan dizi: "Böyle Bitmesin" Türkiye’de son 20 yılda hızla artan boşanmalar, bu boşanmaların ilginç içerikleri, toplumun bu artışa direnemeyişi, ülkenin doğusuyla batısı arasında bu artış noktasındaki farkın gittikçe kapanıyor olması bir şey işaret ediyordu. Şüphesiz, boşanma denen şey, aile mefhumuyla ilgili en büyük kriz noktasıydı. Ve bir şeyi tanımlamanın en temel yollarından birisi onun karşıtıyla aynı çerçevenin içine alınmasıydı. Dizinin üç ana karakteri Nisa, Yusuf ve Nazlı’dır. Nazlı ve Yusuf'un düğün gecesinde yaşanan olay, keyifle döşedikleri ve mutlu mesut yaşamayı hayal ettikleri evlerinde, eşyalarının üstünü beyaz patiskalar ile örterek, alyanslarını parmaklarından çıkartmalarına sebep olmuştur. Ayrılıklarının etkisi, her ikisini de sarsmış, günlük yaşamlarını ve işlerini olumsuz yönde etkilemiştir. Aylar sonra gelen bir ihbar, Nazlı, Yusuf ve Komiser Nisa’yı, kadın sığınma evlerinden birisinde meydana gelen zorlu bir vakayı çözmek üzere, aynı yerde buluşturur. Soluk soluğa bir mücadele başlamıştır…

Böyle Bitmesin

Aynı gün, aynı hastanede dünyaya gelen iki bebek, yatak sayısının azlığından dolayı yan yana yatırılırlar. Ailelerinin "doğar doğmaz birbirlerini buldular" sözü üzerine beşik kertmesi yapılan bebekler, isimlerini de efsane aşıklar Leylâ ve Mecnun'dan alırlar. Aradan 25 yıl geçer. Bir sabah ailesi Mecnun'a durumu anlatır ve Leyla'yı istemeye giderler. Mecnun başta bu durumdan rahatsızlık duysa da Leyla'yı görür görmez aşık olur. Onu etkilemek için ne yapacağını bilemeyen Mecnun, bir gece rüyasında aksakallı dedeyi görür. Aksakallı dedenin rüyalarından çıkıp Mecnun'la beraber yaşamaya başlamasıyla da işler karışır. Mecnun Leylayı bir trafik kazasında kaybeder. Bu durumu kabullenemeyen Mecnun 1 yıl kimseyle konuşmaz. Daha sonra Leyla'nın organlarının bağışlandığını öğrenir. Bunun peşine düşen Mecnun, Leyla'nın kalbini alan Şirin ve ciğerini alan Sedef ile tanışır. Bir yanda kültürlü ve bilgili Şirin, diğer yanda kuryelik yapan ve kendi gibi olan Sedef vardır. Mecnun ikisi arasında gidip gelir ancak ikisiyle de mutlu olamaz. Sedef ve Şirin mahalleyi terk eder. Leyla'nın peşinde çöllere düşen Mecnun, daha sonra babasının eski bir arkadaşı olan Ömer'in kızı Leyla'ya aşık olur.

Leyla ile Mecnun

Yeni Türkiye'nin derin macerası: Milat “Zaferi kim tarif ederse kazanan da odur. Gerisi, her gün sadece adı değişen, aslında bitmek bilmeyen kadim bir kavga…” diye tarif etmişti olan biteni Agah Bey. Milat, Agah Bey'in söylediği kavganın bugünkü en kızgın cephesi Milli İstihbarat Teşkilatı'nda kitabın ortasından yürüyen kahramanların hikayesidir. Göz alıcı aksiyon sahneleri, şaşırtıcı akıl oyunları, komplo ve entrikaları, dillere destan aşkları, sert gerçeklerle harmanlanmış hikayesiyle Milat, aksiyon-macera türünde yeni bir çığır açıyor."

MİlaT

“Bir kereden bir şey olmaz” diyerek girdikleri karanlık yolda hayalleri yavaş yavaş yok olan gençlerin hikâyesi Son Çıkış... Uyuşturucuya, umutsuzluğa karşı onlara kim umut ışığı olacak? İstanbul'un kenar bir mahallesinde başlayan hikayede, bir anlık hatanın yükünü omuzlayan Kenan (Furkan Palalı), Cesur (Tolga Güleç), ve Zeynep (Sultan Ulutaş) arasındaki olaylar hırs, tutku, pişmanlık dolu bir serüven ile ilerliyor. İmam Yusuf (Orçun K. Kaygusuz) ve Öğretmen Nilüfer (Deniz Barut) ise “Bir kereden bir şey olmaz” diyerek girdikleri karanlık yolda, hayalleri yavaş yavaş yok olan gençlere son çıkış için bir umut ışığı olurlar. Yusuf ile Nilüfer'in geçmişten taşıdıkları aşk, dizinin ilerleyen bölümlerinde bu gençler için omuzlarında hissettikleri güçlü bir ele dönüşür. Onlar, sokakların görünmeyen sahipleridir. Kuytularda sakladıkları hayalleri ile gece yarıları ortaya çıkan…Düşük bel pantolonları, jöleli saçları, yaşamaktan yorgun yüzleriyle görürüz onları…Umursamayız. Tanımlarız onları, bizden olmadıklarını göstermek için… Ötekileştirir yüzümüzü çeviririz… Onlar da çevirir yüzlerini bizden… Uyuşturucuya, umutsuzluğa, umursamazlığa çevirirler. Oysa her biri yorgun yüreklerinde binlerce umutla yaşayan çocuklardır onlar.

Son Çıkış

Yeditepe İstanbul’da, kocasının intiharından sonra Olcay'ın, kızı Duru ile birlikte verdiği yaşam mücadele anlatılıyor. Kocası iflas ettikten sonra kızı ile dar gelirlilerin yaşadığı bir semtte ev tutan bir kadının alışık olmadığı çevrede yaşadıkları konu ediliyor. "Yeditepe İstanbul" Zuhal Olcay'dan Uğur Polat'a, Emre Kınay'dan Türkan Derya'ya Türk sinema ve tiyatrosunun pek çok seçkin isminin yer aldığı ve ilk yayınlandığı tarihte ilgiyle izlenen bir dizi film.. "Yeditepe İstanbul" TRT 1 ekranlarında…

Yeditepe İstanbul

Dünyada yaşanan en büyük aşklar babalar ve kızları arasındadır. Hiçbir baba kızının büyüyüp, başka bir adamı ondan daha çok seveceğini, ya da başka bir erkeğin, kızını ondan daha çok sevebileceğine inanmaz, inanmak istemez. Zengin Kız Fakir Oğlan dizisinde son derece varlıklı Kemal bey, küçük kızı Biricik’in oldukça sıradan ve üstüne üstlük aşırı talihsizliği yüzünden, becereksiz, hatta aptal gibi görünen bir adamı koluna takıp “evleneceğim adam” diye eve getirdiğinde kıyamet kopar. Bu adamdan kurtulmanın yollarını aramaya başlar. Bu yolda en büyük yardımcısı, büyük kızı Rüyam’ın Nişanlısı Sarp’tır. Sarp her ne kadar zengin, kültürlü ve büyük kızına layık bir damat adayı gibi görünse de her türlü dalavereyi çevirecek bir tiptir. Yeni damat adayı karşısında kendini ön plana çıkarmak için elinden geleni yapar ve bu tavrı nedeniyle kayınpederi Kemal beyin takdirini kazanır. Zengin Kız Fakir Oğlan Kemal Bey’in, kızına karşı kötü olmadan, onu küstürmeden, yeni damat adayından kurtulmanın yollarını aramasını anlatır. Zengin Kız Fakir Oğlan; padişahın kızının peşindeki modern bir Keloğlan hikayesidir.

Zengin Kız Fakir Oğlan

Zeyrek ile Çeyrek Bir Ramazan temaşası geliyor… Zeyrek ile Çeyrek, Osmanlı’da insan ilişkilerinin sıcaklığını yitirmediği yaşantıyı gözler önüne seriyor. Dizi zaman zaman tadı hâlâ damaklarda olan klasik Türk komedi filmlerine göndermeler yaparken, zaman zaman da günümüzde yaşanan olaylara, örneğin sosyal medyaya, şarkılara, komik atıflarda bulunacak... Kısaca Zeyrek İle Çeyrek ‘Bir Ramazan Temaşası’, bu Ramazan’da izleyenlerin yüzünü çok ama çok güldürecek... Konusu ile yayınlandığı andan itibaren seyirciyi saracak olan Zeyrek İle Çeyrek ‘Bir Ramazan Temaşası’nda kahramanlarımızın yaşadığı mahalle özelinde, Osmanlı’da yozlaşmaya uğramamış, insan ilişkilerinin sıcaklığını yitirmediği, yaşayanların birbirleriyle dayanışma içinde olduğu sosyal yaşantıyı da gözler önüne sereceğiz. Ramazan’ın bereketinin kendisini her alanda hissettirmesi, olaylara komedi gözlüğüyle bakılması ve işlenmesi de dizinin esas konularından olacaktır. Ayrıca zamanın eğlence anlayışından kesitler sunulurken, iftar ve sahurun kendine has güzellikleri de vurgulanacaktır. Her bölümde menkıbeler de, izleyenlerin ders alacağı kavramlar da kendisine yer bulacaktır. 7’den 77’ye herkes Zeyrek İle Çeyrek bir Ramazan temaşasında kendisine hitap eden bir şeyler bulacak...