Rabia, Belgin'e bakmak için odaya gitmiştir. Ancak Belgin ne ses verir ne de kapıyı açar. Rabia endişe ile kapıyı zorlar. Kapı açılmayınca üst katta toz alan Gökçe'ye seslenir. Panik haldedirler. O sırada bağrışmalarına Orhan gelir. Orhan onlardan panik haldedir. Orhan, kapıya doğru gerilip omuz atacakken kilitli kapı açılır. Orhan yere düşecek gibi olur. Rabia ve Gökçe çok şaşırır. Belgin hiç olmadığı kadar iyi görünüyordur. Saçlarını taramış, makyaj yapmış, üstünde bir yerlerden tanıdık giysiler vardır. Kimin midir o giysiler? Evet, bildiniz elbette ki yüreği kocaman kadın Nurhayat'ın. Belgin, Nurhayat'ın kardeşçe tutumu ile hayata yeniden bağlanır. üstüne atılan iftirayı ortaya çıkartmak için mücadele etmeye karar verir. ömer, Belgin ile ilişkisi olduğu iddia edilen Kaan'ı arar. Ancak, Kaan'ın asistanı açar telefonu ve Kaan'ın toplantıda olduğunu söyler. Nurhayat, Selami'yi sakatlanmış halde bırakıp Paris'e gidemeyeceğine karar verir. İdil ve Rabia ne kadar dil dökse de boşunadır. Belgin, Kaan ile ilgili yaşanan her şeyi Rabia ve İdil ile paylaşmaya karar verir. ömer'in, Belgin'e bir sürprizi vardır. O sürpriz ile birlikte konağa gelir. Erken çocukluk Eğitim Uzmanı Doç. Dr. Nalan Kuru Türkan Hanım ve Rabia'nın misafiri olur.

Annesinin sözlerini duyan Belgin perişandır. Koşarak atölyeden çıkar. Rabia da peşinden gider. Belgin'i o halde dış kapıya doğru koşarken gören Orhan, kapının önüne etten duvar örer. Orhan, Belgin'e geçit vermez. Belgin çok hırçındır. Bir kriz anı yaşıyor gibidir. Rabia, sükûnetini kaybetmemeye çalışır. Arkasında Gökçe, Nurhayat, Türkan ve İdil vardır. Orhan da Rabia'nın gözünün içine bakar. Belgin yorgunluktan yere bırakır bedenini. Kulaklarını tıkar, kimsenin sesini duymak istemiyor gibidir. Nurhayat, derin bir nefes alıp merdivenlerden inerken İdil kolunda tutar. Nurhayat gayet ciddi bir şekilde İdil'in kolundan sıyırılıp şaşkın bakışlar arasında merdivenlerden iner. Rabia'yı geri ittirir. Sıra Orhan'dadır. Orhan'ı omuzlarından tutar “çekil evladım, çekil, aç kapıyı” der. Nurhayat yine yeniden, o hiç beklenmedik anda içinden çıkan bilge kadına dönüşüverir ve Belgin'e öyle sözler söyler ki... Ana tanık olan herkes sarsılır. Elbette en büyük sarsıntıyı annesinin kendisi için “kimsesizler mezarına gömülsün” dediği duyan Belgin yaşar. Şef, Didar Yanar Türkan Hanım'ın Konağı'na misafir olur.

Belgin, Kaan'dan gelen mesajdan sonra daha kötü olur. ömer, Buse ile Alper'in Belgin hakkındaki iddiaları üzerine konuşur. ömer, Buse'den Belgin ile ilişkisi olduğu iddia edilen eski patronu Kaan hakkında bilgi toplamasını ister. Bir yandan İdil, Rabia'nın yokluğunda Paris Moda Haftası'na gitmek için son hazırlıkları yapıyordur. Türkan Hanım ile moda haftasına başladıkları ilk günleri yad ederler. Selami ise spor yaparken Aşil Tendonunu incitir. Nurhayat, Hakan ve Metehan, Selami için seferber olur. Şimdi bir süre Selami ayağının üstüne basamayacaktır. İyi ama o zaman şarküteri dükkanına kim bakacaktır? Nurhayat, bu soruna da kendince çözümler bulur. Cem'e ise beklenmedik bir anda babasından telefon gelir. Babası önümüzdeki hafta İstanbul'a gelecektir. Eğer Cem de isterse onu görmeyi arzuladığını söyler. Türkan Hanım, Rabia ve İdil, Belgin'in annesi ile konuşmaya karar verirler. Bu zorlu görevi Türkan Hanım üstlenir. Türkan Hanım, Belgin'in annesi Şükran Hanım'ı arar. Şükran Hanım, Türkan Hanım'ın kim olduğunu öğrenince çok tepkili davranır. Ama telefonu kapatmaz. Türkan Hanım, Rabia'nın da konuşmaya katılabilmesi için hoparlörü açar. Rabia da Belgin'in, kötü bir şey yapmış olamayacağına kendi kadar emin olduğunu söyler. Ancak Şükran Hanım çok katıdır. “Bize bunları yaşatacağına ölseydi de kimsesizler mezarına gömülseydi. Babası perişan evden çıkamıyor. Kimsenin yüzüne bakamıyoruz” der. Bu sözlerin üstüne Belgin atölyeye gelir ve annesinin sözlerini duyar. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Muhammet Emin Akkoyunlu haftanın ilk günü konağa misafir olur.

Türkan Hanım, Belgin'in elinden tutar ve ona çok iyi gelecek birisinin yanına götürür. Elbette konağın en masumu, en böceği, en süt danası Batuhan... Aralık kapıdan birlikte Batuhan'ı izlerler. Batuhan resim çiziyordur. O sırada Batu fark eder onları ve kapıya gelir. Belgin'in hali çocuk yüreğine dokunur. Elindeki mavi renk boyayı Belgin'e uzatır. “Belgin Teyze, birlikte resim yapalım mı? Benim de bazen senin gibi canım sıkkın olabiliyor. Hiç geçmeyecekmiş gibi hissediyorum sonra böyle uçsuz bucaksız bulutlar çiziyorum, maviye boyuyorum geçiyor” der. Belgin, Türkan Hanım'a bakar ve Batu'nun havadaki elinden boyayı alır. Belgin önce Nurhayat ve şimdi de Batu ile hayata, yaşamaya adım atma cesareti gösterir. ömer, Alper'in masaya bıraktığı delil niteliğindeki fotoğraflara, evraklara bakarken bir yandan da Alper'e iddia diye sunulan bu evrakların doğru olmama ihtimali üstüne konuşur. Ancak Alper öylesine katıdır ki ömer'e en ufak hak vermez. Belgin'i tamamen silmiştir. Belgin, Batuhan'ın mucizesi ile tam hayata tutunmuşken ertesi gün çantasında kapalı olan telefonu alıp açar. Ardı ardına mesaj sesleri duyulur. Birini açıp okur. Mesajda şöyle yazıyordur. Büyük bir iğrenme ile okur. “Güzelliğine, aşkıma yazık ettin. Sana hayatı yaşanmaz ederim demiştim. Benden bu kadar nefret edeceğine beni sevmeyi deneseydin şu anda çok güzel bir hayata başlamıştık bile. Bu saatten sonra aldığın her nefes sana zehir. Yerinde olsam ölmek için yalvarırdım. Bundan sonra iki seçeneğin var ya beni seveceksin ya da öleyim diye yalvaracaksın” ... Belgin telefonu kapıya fırlatır. Kapıyı Rabia açar. Haftanın son günü psikolog yazar Şeyda Betül Kılıç konağın misafiri olur.

ömer, suratına kapanan telefonun etkisinden bir süre çıkamaz. O sırada bir şey danışmak için Buse gelir. ömer'in bir şeye kafasının takıldığını anlar ve sorar. ömer, Belgin'in eşine, Alper'e sonunda ulaştığını söyler. Buse sevinecek gibi olur ancak ömer'in halinden sevinmemesi gerektiğini anlar. ömer'in söylediklerine Buse çok şaşırır. Metehan ve Güliz baş başadır. Metehan'ın Güliz'e bir sürprizi vardır. Metehan, Güliz'e müzikli bir kar küresi hediyesi almıştır. Güliz, kar küresini görünce kendini tutamaz ağlamaya başlar. Babasına özlemdir kar, babası ile arasındaki bağdır kar, babasının gülüşü, babasının bakışı, babasının usul usul dingin sesidir kar. Metehan, ona babasından bir armağan vermiştir, çok ama çok özeldir.

Orhan'ın bağırışları üstüne tüm konak halkı panikle bahçeye çıkar. Orhan'ın baktığı yere, yukarıya bakarlar. Belgin'i balkonda görünce şoke olurlar. ömer, panikle yukarıya fırlar. ömer, Belgin'in yanına çıkarken, bahçede büyük bir telaş vardır. ömer, Belgin ile bir abi gibi konuşur. Belginin kalbi belli ki gözyaşlarına boğulmuştur. ömer'in sarıp sarmalayan sesi, sözleri Belgin'e can suyu olur. Bütün konak yaşanan gerilimin etkisindedir. Belgin ne yaşamıştır da bu hale gelmiştir? ömeGece boyunca Rabia, Belgin'in başında bekler. Ama sabaha karşı uyuya kalır. Uyandığında Belgin yoktur. Panikler. Belgin, salıncakta öylece oturuyordur. Sanki bedeni bu dünyadadır da ruhu çoktan göçüp gitmiştir. Hiçbir şey duymuyor gibidir. Nurhayat, yanına gelir. Nurhayat, laf atar, Belgin cevap vermez. Sonra Nurhayat birden Belgin'e bakar ve kendi hikayesini anlatmaya başlar. Hani biz onu çatlak Nurhayat olarak tanıyoruz ya işte şimdi gelin de Nurhayat'ın ilk aşkına Kemal'e olanlara, beyaz gelinliğine bulaşan sevdiceğinin kanına, gencecik yaşta kimsesiz kalışına yürek dayanırsa tanık olun. Sonra da “yaşa be Nurhayat sen çok yaşa güzel kadın” diye olduğunuz yerden Nurhayat'a bir selam yollayın. Kadının kadını nasıl iyileştirdiğine gelin de Nurhayat'ın Belgin'e dokunuşunda tanıklık edin. ömer'in çabaları nihayet sonuç verir ve Belgin'in eşi Alper'e ulaşır. Ancak Alper, beklenmedik bir tepki gösterir “Hayatımı bitirdi o benim, Allahından bulsun, aramayın beni bir daha” ...Konakta ise İletişim Uzmanı ve Yazar Adil yıldırım konuktur.

Rabia, Belgin’e destek olmaya çalışır. Ancak Belgin’in tüm sözleri yaşama kilit vuracak niteliktedir. Belgin, yemek yemeyi ve su içmeyi reddediyordur. Rabia ne yapacağını şaşırır. Bir taraftan Hakan, Metehan ve Gökçe çocukluk kokularının peşine düşmüştür ve Hakan’ın çocukluğunun kokusu ilik suyuna çorba yapımı için mutfakta kolları sıvamıştır ki ama söz konusu mutfaktaki Hakan olunca olabilecekleri ne siz ne biz kestiremiyoruz… Berna ve Zehra moralleri bozuk olan Buse ile Neşe’yi bu gece konakta kalmaya Atiye’nin de yardımı ile ikna eder. Gece kızlar da eve gelmiştir. Cem, Berna’ya yeniden tüp bebek denemek istediğini söyler. Berna, duyduğuna inanamaz. Sevinçten, ne yapacağını şaşırır. Cem’in boynuna dolanır. Ağlar mutluluktan. Belgin ise bembeyaz geceliği giyer ve Türkan Hanım’ın odasının balkonuna doğru çıkar. Orhan çöpü atmış eve geliyordur. İstemsizce başını kaldırır ve Belgin’i görür. Belgin, aşağıya doğru bakıyordur. Orhan, panikle bağırır “Ömer Babaaaaaaa, yetişşşşşşşş!” diye feryat eder. Gün içerisinde konağa Göğüs ve Uyku Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nejat Altıntaş misafir olur.

Rabia'ya gece yarısı bir telefon gelir. Vakitsiz gelen telefon ömer ve Rabia'yı çok endişelendirir. Arayan Rabia'nın Nazilli'den çocukluk arkadaşı Şirin'dir. Allah korusun yoksa memleketten kötü bir haber mi vardır? Şirin, Rabia ile liseden ortak arkadaşları ve İstanbul'da yaşayan Belgin'in hastanede olduğunu söyler. Adli bir vaka sonucu Belgin hastaneye kaldırılmıştır. Telefonda Belgin en son Şirin ile konuştuğu için polisler yakını olarak Şirin'e haber vermiştir. Rabia, Belgin ile en son Belgin'in bebeği yeni doğduğunda görüşmüştür. “Ailesinden kimseye niye haber vermedi de Şirin bana haber verdi ki? Eşi Alper'in de bildiğim kadarıyla akrabaları İstanbul'da”, diye düşünür. Gece yarısı ömer ile birlikte, Orhan'ı uyandırıp Şirin'den aldıkları hastanenin adresine doğru yolu çıkarlar. Ancak tam gideceklerken Türkan Hanım'a yakalanırlar. Şimdi Türkan Hanım'ın da aklı genç ve güzeller güzeli bir kadın olan Belgin'de kalır. Ertesi gün Rabia, ömer ve Orhan eve döner. Ancak Belgin'e neler olduğunu tam olarak hala bilmiyorlardır. Rabia, Belgin için temiz giysiler alıp Gökçe ile hastaneye geri döner. ömer'de biraz dinlenip yanlarına gidecektir. çünkü Belgin'in durumu adli bir vakadır ve ifade vermesi gerekecektir. Akşama doğru Rabia, Gökçe, ömer, Belgin ile birlikte konağa gelirler. Belgin ürkek gözüküyordur. Türkan Hanım, Belgin için oda hazırlamıştır. Belgin ile konuşmaya çalışır. Ancak Belgin çok kapalıdır. Nerdeyse ağzını bıçak açmaz. Gökçe, Belgin'e temiz gecelik getirir. Ancak Belgin üstüne kendi tuhaf giysilerini giymiştir. Saçlarına da bir bere takmıştır. Gökçe, Belgin'e hayatın asla vazgeçilmeyecek kadar güzel bir yer olduğunu anlatmaya çalışır. Belgin dinler dinler ve sonunda “Bu dünyada kadın olmak çok zormuş” der. Haftanın ilk gününde konağa ünlü şef Sinem çapraz konuk olur.

Fikret Amca'nın kızına kapıyı Batuhan açar ve onları içeriye almak istemez. çünkü onlar Batuhan'ın Fikret Dedesini çok üzmüştür. Ancak duruma Türkan Hanım müdahale eder ve Fikret'in kızını içeriye alır. Fikret'in çocukları çok üzgündür. Yaptıkları hatanın telafisi olmadığını bilseler de çok pişmanlardır. Hümeyra Hanım ve Celal Bey konağa gelir. Rüzgar'a oyuncak almışlardır. Onlar da pişman olmuşlar ve Türkiye'de kalıp Rüzgar'ın tedavisinde Ali'ye destek olmaya karar vermişlerdir. Orhan, ömer Babasına Gökçe ile ilgili açılmaya karar verir. Ama tam açılacakken konakta yeniden bir mutfak krizi yaşanır. Haftanın son günü konağın misafiri, Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Kerem Bıkmaz'dır.

Orhan, ofise gidip ömer Bey ve kızları almak için garajda arabayı hazırlarken kapı açılır ve içeri ömer Bey'le birlikte kızları Zehra ve Berna gelir. Zehra ve Berna ağlıyordur. ömer bey de üzgündür. Bu erkenden eve gelişin sebebi Fikret Amca'nın vefat haberidir. Konak yas havasına bürünür. Ama bu vefat haberi en çok Batuhan'ı sarsar. Cenaze merasimi için ömer, Cem ve Orhan'la yapılacakları konuşurlar. Ertesi gün erkekler cenaze merasimine gider. Gökçe ve Atiye ise kızlarla birlikte konu komşuya dağıtmak üzere hayır hazırlarlar. Konakta ölümün ağırlığı yaşanırken Doktor Hale'den Rüzgar ile ilgili iyi haber gelir. Rüzgar düşündüklerinden çok daha hafif atlatacaktır hastalık sürecini. Konağın havası değişir. Ancak akşama konağa hiç beklemedikleri birileri gelir. Fikret Amca'nın kızı. Diyetisyen Kübra çıtlak, konağa misafir olur.

Hümeyra ve Celal Ali'yi küçümseyen bir tavırla iterler ve içeri girerler. Dertleri torunlarını görmektir. Nurhayat ise Paris düşleri görmeye devam eder. Paris'i sallayacaktır. Türkan Hanım, Rüzgar'ı alıp götürmeyi düşünen Hümeyra Hanım'a bir oyun oynar. Selami ise geçen hafta yaptıkları yemeğin tadının çok güzel olduğunu öğrenince kırk yıllık aşçı havasına girer. Türkan Hanım, Hümeyralara Rüzgar'ı onlara verme şartını açıklar. Rüzgar'a soracaklardır. Bunun üstüne Rüzgar'ı salona çağırırlar ama daha Rüzgar'a sormadan Rüzgar, babasını üzen Hümeyra Hanım ve eşine tepkisini belli eder. Türkan Hanım, Hümeyra ve eşine sevgi üstüne bir ders verir ve Rüzgar'ı alıp almama konusunda hukuki süreçleri Ali'nin avukatı ömer ile konuşmalarını salık verir. Hümeyra ve eşi Celal, ömer'in ofisine gelirler. Hem ömer'in hem de Zehra'nın konuşmaları Hümeyra Hanım'ın sert tutumunu yumuşatır. Tam Hümeyra Hanım'ın kabuğunun çatlamasından konuşurlarken ömer'in telefonu çalar. Arayan, Fikret Amca'nın kaldığı huzur evi yetkilisidir. Konağın misafiri ise Kimyager ve Sürdürülebilir Yaşam Danışmanı Fatih Küçükuysal'dır.

ömer'in, Rabia'ya oynadığı oyun işe yarar. Gökçe ve Orhan'ın yokluğunda mutfağa giren Hakan, Selami ve Atiye yaptıkları değişik ama tadı müthiş yemekten habersizdir. O nedenle de herkesten kaçarlar. Rabia ve İdil, Nurhayat'a sürprizlerini açıklar. Nurhayat için de Paris'e bir bilet almışlardır. Neriman, konağa gelip Rüzgar'ın anneannesi Hümeyra Hanımların İstanbul'a indiklerini haber verir. Türkan Hanım, Ali'yi buna hazırlamaya çalışırken konağın zili çalar. Gelen Hümeyra Hanım ve eşi Celal'dir. Yemek Danışmanı Ayşe Tüter, Türkan Hanım'ın konağına misafir olur.